1 Milyon Kurye: “Kendi Patronun Ol” Söylemi ve Türkiye’de Gerçekler
Türkiye’de son beş yılda en hızlı büyüyen iş alanlarından biri şüphesiz ki kuryelik oldu. Farklı kaynaklarda değişmekle birlikte, bugün 1 milyonun üzerinde kurye olduğu tahmin ediliyor. Bu artış; e-ticaret hacminin yükselmesi, yemek teslimat platformlarının yaygınlaşması ve sosyal medyada “bir kurye bir günde ne kadar kazanıyor?” içeriklerinin popülerleşmesiyle ivme kazandı. Özellikle influencer videolarının yarattığı algı, birçok genci bu alana yönlendirdi. Ancak büyümenin ardındaki görünmeyen tablo, çalışan hakları, sosyal koruma ve iş güvenliği boyutunda ciddi sorunlara işaret ediyor.
Kuryeliğin Görünmeyen Yüzü: Çalışma Şartlarındaki Belirsizlik
Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren kuryelerin büyük bölümü, kağıt üzerinde bağımsız çalışan olarak tanımlanıyor. Bu modelde “kendi işinin patronu ol” söylemi ön planda tutuluyor. Fakat pratikte durum oldukça farklı:
- Çalışma saatleri belirsiz, günlük mesai sınırı yok.
- Yıllık izin, kıdem, ihbar, fazla mesai, hafta tatili gibi temel haklar çoğunlukla tanımlı değil.
- Motor, telefon, ekipman, yakıt ve bakım maliyetlerinin tamamı çalışanın üzerinde.
- Gelirler dalgalı; yoğun günlerde yüksek, sakin günlerde oldukça düşük olabiliyor.
- Vergi ve Bağ-Kur primleri, bireysel çalışan için önemli bir mali yük oluşturuyor.
Özetle, kağıt üzerinde özgür görünen bu model, gerçekte oldukça güvencesiz bir yapıya dönüşmüş durumda.
Motorlu Kurye Kazaları: Artan Risk ve Çarpıcı Veriler
Türkiye’de kuryelikle ilgili en kritik başlıklardan biri iş kazaları. Trafikteki yoğunluk, teslimat baskısı, hız gerektiren çalışma modeli ve koruyucu ekipman eksiklikleri riskleri artırıyor. Son yıllardaki saha raporlarına göre:
2021 yılında en az 30 kurye,
2022 yılında en az 58 kurye
2023 yılında en az 63 kurye
2024 yılında ise en az 65 kurye
iş başında hayatını kaybetti.
Bu veriler, mesleğin giderek daha tehlikeli bir hâl aldığını gösteriyor. Kaza oranlarının artışı, “kontrolsüz büyüme”nin en somut sonucu olarak karşımıza çıkıyor.
“Kendi İşinin Patronusun” Söyleminin Ekonomik Gerçekleri
Bugün bir kurye, bireysel çalışıyorsa her ay şu giderlerle karşı karşıya kalıyor:
- Bağ-Kur primi
- Vergi yükümlülükleri (gelir-damga-katma değer vs)
- Motor bakım ve onarım giderleri
- Yakıt masrafı
- Telefon, internet, ekipman maliyetleri
- Muhasebeci ücreti
Bu tablo içinde platformların belirlediği teslimat ücretleri çoğu zaman gerçek maliyetleri karşılamaya yetmiyor. Dolayısıyla “patron olmak”, gerçekte yüksek maliyetler ve belirsiz gelir arasında sıkışmış bir çalışma modeli anlamına geliyor.
Dünyada Değişen Model: Hukuki Düzenlemeye Doğru
Birçok ülkede gig-ekonominin büyümesiyle birlikte kuryelik artık “resmi bir iş ilişkisi” olarak değerlendirilmeye başlandı.
İspanya Örneği
Yüksek mahkeme, bazı platform çalışanlarının bağımsız değil, işçi statüsünde olduğuna hükmetti. Bu gelişme, kuryelere asgari haklar tanınmasının önünü açtı.
Avrupa Birliği Platform İşçiliği Direktifi
AB, 2024 yılında platform çalışanlarına yönelik kapsamlı bir düzenleme hazırladı. Bu düzenleme:
- Algoritmik yönetimde şeffaflık,
- Çalışma ilişkilerinde netlik,
- Asgari hakların korunması,
- Veri kullanımının sınırlandırılması
gibi kritik konuları kapsıyor.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin de yakın gelecekte benzer hukuki adımlar atması gerekliliğini gündeme getiriyor.
Sistem Neden Sürdürülebilir Değil?
Günümüzde kuryeliğin geldiği nokta, iki temel sorunu öne çıkarıyor:
1. İşin büyüklüğü ile hukuki düzenlemelerin uyumsuzluğu
Piyasa hızla büyüyor; ancak mevzuat bu büyümenin gerisinde.
2. Çalışanların sosyal ve ekonomik kırılganlığı
Belirsiz gelir, yüksek giderler ve güvencesiz çalışma modeli uzun vadede ciddi riskler doğuruyor.
Bu nedenle, sektörün sürdürülebilirliği açısından yapısal dönüşüm kaçınılmaz görünüyor.
Peki Çözüm Ne?
- Çalışma statüsünün netleştirilmesi
- Asgari hakların tanımlanması
- Riskli iş kolu için özel güvenlik standartlarının belirlenmesi
- Algoritma ve puanlama sistemlerinin şeffaflaştırılması
- Kayıt-dışı çalışmanın azaltılması
- Eğitim ve koruyucu ekipman zorunluluğunun güçlendirilmesi
Bu adımlar, hem çalışan güvenliğini hem de sektörün profesyonelleşmesini sağlayabilir.
Sonuç: Bir Yol Ayrımı
Türkiye’de kuryelik artık ekonomi içinde önemli bir yer tutuyor. Ancak hızlı büyüme, ciddi riskler ve eksik koruma mekanizmalarıyla birlikte geliyor. Bugün ortaya çıkan tablo, “kendi patronun ol” söyleminin ardındaki gerçekleri net bir şekilde ortaya koyuyor.
Önümüzdeki dönemde bu alanın ya daha güvenli ve düzenli bir yapıya kavuşacağı ya da sorunların derinleşeceği açık. Sektörün geleceği, atılacak adımlara bağlı.