Performanstan Potansiyele: KPI ve OKR
KPI ve OKR. Her ikisi de organizasyonları hedeflerine ulaştırmak için kritik araçlardır; ancak kullanım amaçları, etkileri ve kültürel karşılıkları birbirinden oldukça farklıdır.

KPI ve OKR. Her ikisi de organizasyonları hedeflerine ulaştırmak için kritik araçlardır; ancak kullanım amaçları, etkileri ve kültürel karşılıkları birbirinden oldukça farklıdır.
Performanstan Potansiyele: KPI ve OKR
Kurumsal anlamda performans yönetiminin geçmişine bakıldığında, temellerinin 1900’lü yıllarda Taylor’un bilimsel yönetim ilkeleri ile atıldığı görülmektedir. Bu çalışmalarla zaman içerisinde olumlu sonuçlar elde edilmiş ve performans sistemleri zaman içerisinde geliştirilmiştir. Geçmişten günümüze kadar olan süreçte rekabet koşulları, stratejiler, dönemin ihtiyaçları, hızla değişen iş dünyası, teknolojik gelişmeler performans yönetimini farklı bakış açıları ile şekillendirmiştir.
Bugün şirketler, sürdürülebilir başarı için sadece geçmiş verileri analiz etmenin yeterli olmadığını, geleceği doğru planlayıp harekete geçmenin önemli olduğunun farkındalar. Bu açıdan değerlendirildiğinde performans sistemlerinde iki güçlü kavramın yer aldığı görülmektedir: KPI ve OKR. Her ikisi de organizasyonları hedeflerine ulaştırmak için kritik araçlardır; ancak kullanım amaçları, etkileri ve kültürel karşılıkları birbirinden oldukça farklıdır.
Her iki uygulamanın da temel uygulama esasları açısından kendine göre güçlü yanları bulunmaktadır:
OKR’a başlamak için her şeyden önce güçlü bir stratejimiz olmalı ve bu strateji tüm çalışanlar için bir değer önermesi yaratmalıdır. Yani şirketteki herkes için bir anlam ifade etmesi ve tüm çalışanları en yukarıdaki ana stratejiye odaklaması en kritik noktalarından biridir. Diğer bir kritik nokta ise; organizasyonun her kademesinin hedef belirleme sürecine dahil edilmesidir.
OKR’ın kültürel bir değişim ve dönüşüm içerme özelliği dikkate alındığında organizasyonların bu sisteme geçişi içselleştirilerek yapılmalıdır. Uygulamaya geçilmeden önce genellikle pilot bir ekiple başlatılması bu yönde faydalı olabilir. Pilot çalışmayla birlikte OKR sürecinin nasıl yönetileceğine dair kazanılmış olan ciddi bir deneyim edinilir ve bu sayede gerçek uygulamaya geçilmesi daha sağlıklı sonuçlar verir.
Uygulama için göz önüne alınması gereken temel hususlar;
Evet, ancak bu yalnızca hedef belirleyerek değil, bir kültürel dönüşüm süreci yürüterek mümkündür. OKR sistemi, şirketin stratejisini herkesin anlayacağı dile çevirir. Çalışanlar sadece hedefleri bilmekle kalmaz, bu hedeflerin neden önemli olduğunu da içselleştirir. Bu yüzden OKR, bir performans yönetim aracı olmanın ötesinde bir liderlik yaklaşımıdır.
Günümüz dünyasında sadece ne kadar ilerlediğimizi bilmek yeterli değildir; nereye, neden ve nasıl ilerlediğimizi de anlamamız gerekir. Bu açıdan KPI ve OKR birbirine rakip değil, birbirini tamamlayan iki önemli yönetim aracı olarak görülerek bir arada kullanım da sağlanabilir. KPI ile performansı izleyip, OKR ile potansiyeli yönlendirebilirsiniz. Doğru bir denge ile, OKR’lar sayesinde KPI’larımızı iyileştirme fırsatı yaratabiliriz.
Burada önemli olan organizasyonun ne yapmak istediğini netleştirmesidir; hedeflerle performans takibi mi yapmak, kültürel bir değişim mi yaratmak yoksa her ikisi de mi?