SGK Denetimlerinde Hangi Konulara Dikkat Etmeliyiz!
2024–2026 Orta Vadeli Program ve SGK’nın 2024–2028 Stratejik Planı’nda, veriye dayalı ve risk odaklı denetim modeline geçileceği açıkça belirtilmiştir.
2024–2026 Orta Vadeli Program ve SGK’nın 2024–2028 Stratejik Planı’nda, veriye dayalı ve risk odaklı denetim modeline geçileceği açıkça belirtilmiştir.
SGK Denetimlerinin Amacı ve Kapsamı Nedir?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile SGK tarafından son yıllarda işyerlerine yönelik yapılan denetimlerde ciddi bir artış yaşanmıştır. Denetimler yalnızca belgeler üzerinden değil, doğrudan işyeri ziyaretleriyle fiili uygulamalara odaklanarak yürütülmektedir. Denetim ekipleri tarafından yapılan kontroller yalnızca evrak üzerinde değil, işyerindeki fiili uygulamalar üzerinden yürütülmektedir. Bu kapsamda hem sistem kayıtları hem de çalışanlarla yapılan birebir görüşmeler dikkate alınarak kurumların uygulamaları çok yönlü değerlendirilmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), sosyal güvenlik sisteminin etkin ve sürdürülebilir biçimde işlemesini sağlamak, çalışanların yasal haklarını korumak ve işverenlerin yükümlülüklerini mevzuata uygun şekilde yerine getirip getirmediğini tespit etmek amacıyla denetim ve soruşturma faaliyetleri gerçekleştirebilmektedir.
SGK ve Bakanlık Denetimlerinde En Çok Hangi Konular Risk Oluşturuyor?
İşyerlerinde SGK denetimi yapılmasına neden olabilecek başlıca durumlar aşağıda özetlenmiştir:
a) Ücret türlerinin yasaya uygun şekilde belirlenip belirlenmediği (aylık maktu, saatlik, günlük vb.),
b) Fazla çalışmaların tamamının kanunlara uygun olarak hesaplanıp, resmi olarak ödenip ödenmediği,
c) Puantaj kayıtları ile bordroda yer alan ücret hesaplamaları arasında birebir uyum bulunup bulunmadığı,
d) Genel tatil, hafta tatili, prim, ikramiye, bayram harçlıkları gibi ek ödemelerin bordroya yansıtılıp yansıtılmadığı ve SGK’ya doğru şekilde bildirilip bildirilmediği,
e) Bordro ile SGK bildirgeleri arasında brüt kazanç tutarları bakımından herhangi bir tutarsızlık olup olmadığı,
f) Eksik gün bildirimlerinin gerekçelerinin belgeli ve denetlenebilir şekilde sunulup sunulmadığı,
g) Yıllık izinlerin yazılı olarak talep edilip edilmediği ve izin formlarının işçi-imzalı olarak dosyada bulunup bulunmadığı,
h) Yıllık izin kurulunun oluşturulup oluşturulmadığı,
i) Yıllık izne çıkmadan önce, izin süresine ilişkin ücretin avans/peşin olarak ödenip ödenmediği,
j) İş sözleşmesi türlerinin (belirli veya belirsiz süreli) hukuka uygun şekilde hazırlanıp hazırlanmadığı,
k) Personel özlük dosyalarının içinde mevzuat gereği bulunması zorunlu belgelerin eksiksiz olarak yer alıp almadığı.
Bunlar dışında, kanunlarca işverenlerin sorumluluğunda olan diğer konularda denetimde sorgulanabilir.
En sık karşılaşılan denetim gerekçelerinden biri, çalışanlardan gelen şikâyetlerdir. Bu şikâyetler genellikle sigortasız çalıştırılma, eksik gün veya düşük prim bildirimine dair olur. SGK, bu tür bildirimler doğrultusunda işyerinde denetim başlatabilir.
Bununla birlikte, iş kazaları ve meslek hastalıkları da denetim sürecini tetikleyebilir. Özellikle ağır sonuçlar doğuran kazalar sonrası, kazaya uğrayan çalışanın sigortalılık durumu, işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülükleri gibi hususlar detaylı bir şekilde incelenir.
SGK ayrıca, sektörel risk analizleri doğrultusunda rutin ve planlı denetimler de gerçekleştirmektedir. Kayıt dışı istihdamın yaygın olduğu sektörlerdeki işyerleri, daha sık denetime tabi tutulmaktadır.
Vergi veya iş müfettişleri gibi farklı kamu kurumlarının denetimleri sırasında tespit edilen bulgular da SGK’ya iletilerek, kuruma özgü bir inceleme süreci başlatılabilmektedir. Bu kapsamda, çapraz veri kontrolleriyle mevzuata aykırılıklar tespit edildiğinde SGK işyerine yönelik denetim gerçekleştirebilir.
Denetimlerde Sık Rastlanan Eksiklikler ve Cezalar Nelerdir?
SGK veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2025 yılındailk 4 ayda 29.463 işyeri denetime alınmış; SGK Başkanlığı tarafından 3.000’e yakın müfettiş ve denetmenle sahada aktif denetim yapıldığını duyurulmuştur. Bu veriler, denetim faaliyetlerinin artarak devam ettiğini ve işverenler açısından risk alanlarının daha sık kontrol edildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Aşağıda en sık karşılaşılan yaptırımlar özetlenmiştir:
a) Ek Prim Tahakkuku, Gecikme Zammı ve Cezası
Sigorta primine tabi tutulması gereken ücret ve ödemelerin SGK’ya eksik bildirilmesi durumunda, Kurum tarafından geriye dönük prim tahakkuku yapılır.
b) İdari Para Cezaları
Tespit edilen her uygunsuzluk için her bir işçi bazında idari para cezası uygulanabilir. Bu cezalar genellikle asgari ücretin belirli katları üzerinden hesaplanır. Uygulamaya konu başlıca durumlar şunlardır:
c) Teşviklerden Yararlanamama ve Desteklerin Geri Alınması
SGK’nın sunduğu prim teşviklerinden yararlanma şartlarına uyulmaması durumunda, işveren bu desteklerden geçici veya kalıcı olarak mahrum bırakılabilir. Özellikle 2025 yılı için, asgari ücret desteği uygulamasında dikkat çeken yeni bir kriter söz konusudur. “Asgari Ücret Desteğinin Tamamının İptali (2025)”
d) Ağır İhlallerde Mutlak Destek Kaybı
SGK müfettişleri, mahkeme kararları veya diğer kamu kurumlarının bildirimleri sonucunda aşağıdaki tespitlerde bulunursa, 2025 yılına ilişkin hiçbir teşvik uygulanmaz:
• Sigortalı bildiriminin hiç yapılmaması,
• Prime esas kazancın kasten eksik bildirilmesi,
• Bildirilen sigortalının fiilen çalışmaması.
Bu durumda, hem destek hakkı kaybedilir, hem de yararlanılmış tutarların tamamı cezalı şekilde geri alınır.
İşverenlerin 2025 Mevzuatına Uyumu Nasıl Olmalı?
SGK, kayıt dışı istihdamla mücadeleyi öncelikli hedeflerinden biri olarak görmekte ve bu doğrultuda risk temelli denetim sistemleri kullanmaktadır. Özellikle çapraz kontroller sayesinde farklı kurumlardan gelen verilerle tutarsızlıklar kolayca tespit edilebilmektedir.
Sosyal güvenlik mevzuatında prim tahsilatına ilişkin zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu nedenle işyerlerinin, tüm kayıt ve belgeleri en az 10 yıl boyunca saklaması ve SGK denetçileri tarafından talep edildiğinde 15 gün içinde ibraz edebilmesi gerekmektedir.
SGK tarafından düzenlenen tutanaklar, aksi yargı kararıyla kanıtlanmadığı sürece geçerli kabul edilir. Bu nedenle işverenlerin geçmişe dönük mevzuat değişikliklerini de dikkate alarak düzenli şekilde bilgi güncellemeleri yapmaları büyük önem taşır.
Sonuç: SGK Denetimleri Neden Stratejik Öneme Sahiptir?
SGK denetim süreci, işverenler açısından zaman zaman zorlu ve stresli olabilir. Ancak bu sürecin profesyonelce yönetilmesi, sadece idari yaptırımların önüne geçmekle kalmaz, aynı zamanda şirketin itibarını da korur. Düzenli iç denetim uygulamaları, kayıt dışılıktan kaçınma ve mevzuat değişikliklerinin takibi, işyerlerinin bu süreci daha güvenli şekilde atlatmasını sağlayacaktır.