Ben Köprü Değilim
İnsan kaynakları kavramının anlamını araştırdığınızda birden fazla sonuç elde edebilirsiniz. Bu kavramı anlamak için birkaç konuyu hatırlamakta fayda var. Öncelikle şirketler gelecekteki varlığını sürdürebilmek için günden güne artan rekabet piyasasında ayakta kalabilmek ve bunun için değişimlere ve yeniliklere ayak uydurmak isterler.
İnsan Kaynakları Nedir?
“İnsan Kaynakları” kavramını araştırdığınızda birçok farklı tanıma ulaşırsınız. Ancak bu kavramı gerçekten anlamak için şunu hatırlamak gerekir: Şirketler, rekabetçi piyasada varlıklarını sürdürebilmek ve gelişebilmek için yalnızca maddi kaynaklara değil, güçlü bir insan kaynağına da ihtiyaç duyar.
İnsan Faktörü: Başarının Anahtarı
Sahip olduğunuz yüksek bütçeler veya teknolojik altyapılar, insan kaynağınız eksikse başarı getirmez. Tatminsiz bir çalışandan ne beklenen kaliteyi alabilirsiniz ne de istenilen verimi.
Doğru kişiyi seçmek yeterli değildir; onu elde tutacak sistemleri ve kültürü kurmak gerekir. Peki bu yapıyı kim kurar?
İK Departmanı: Köprü Mü, Stratejik Beyin Mi?
Çok sık duyulan bir ifade vardır: “İnsan Kaynakları işçi ile işveren arasında köprü vazifesi görür.”
Bu söylemin yanlış olduğunu özellikle belirtmek gerekir: İnsan Kaynakları bir köprü değildir.
Köprü olmak, yalnızca iki taraf arasında denge bulmaya çalışmak ve günü kurtarmak demektir. Oysa güçlü bir İK departmanı;
Şirketin uzun vadeli hedeflerine ulaşmasını sağlar,
Sistemler kurar, kurallar belirler,
Geliştirdiği politikaları eksiksiz uygular.
İK Sadece İşe Alım Değildir
İnsan Kaynakları, yalnızca işe alım, işten çıkış veya bordro işleriyle sınırlı değildir. Stratejik planlamalar ve raporlamalar bu departmanın temel görevlerindendir. Örneğin:
İşçi devir oranı,
Çalışan devamsızlık oranı,
Net işe alım oranı,
Elde tutma oranı,
Eğitime ayrılan süreler,
Terfi oranları,
İşe alım maliyetleri,
Gerçek personel ihtiyacı gibi metriklerin aylık olarak raporlanması gerekir.
Çalışan Beklentileri: Şeffaflık ve Güven
Günümüz çalışanları şunları bekler:
Görevlerinin açık ve net belirlenmesi,
Ulaşılabilir ve gerçekçi hedefler,
Adil performans değerlendirmesi,
Eksiklerinin geliştirilmesi için doğru eğitimler,
Kariyer planlaması,
Doğru ücret politikaları,
Zamanında ve eksiksiz ödemeler,
Samimi ve içten bir değer anlayışı.
Z Kuşağı Geliyor: Şirketler Hazır Mı?
Z kuşağı iş dünyasına adım atıyor. Bu genç nesil, özgürlükçü, yenilikçi ve gelişime açık bir ruh taşıyor. Şirketler, bu beklentilere uygun bir kültür inşa etmeye hazır mı?
Eğer İnsan Kaynakları hâlâ “köprü” olarak görülüyorsa, bu değişimi gerçekleştirmek mümkün değildir.
Bunu başaracak olanlar; stratejik düşünen, hukuka ve akla uygun hareket eden, kendini sürekli geliştiren ve İK gündemini yakından takip eden profesyonellerdir.