Şirketlerin Yüzü İK

Şirketlerin Yüzü İK

ŞİRKETLERİN YÜZÜ İK 

Herkes belirli şirketler ve markalar hakkında bazı görüş ve fikirlere sahiptir. Bu yargılardan yola çıkarak insanların, kuruma karşı bir algı ve tutumları oluşmaktadır. Ama her zaman insanların zihninde oluşan bu algı ve tutumlar, kurumun gerçek vizyonunu ve marka değerini tam olarak yansıtmamaktadır. Örnek verirsek kişiler, “X” firması için kendi aralarında ”şirket, çalışanlarına eşit politika uygulamıyormuş, buraya torpille alıyorlar, patron maaşları eksik yatırıyormuş…Bu firma ve markasının ürünleri aslında gösterildiğinden farklı’’ gibi söylemler çıkartabilmektedir.  Hatta  bazen kişiler arasında yaşanan tartışma ve gerginlik nedeniyle  bu asılsız söylemler, kurumun içindeki çalışanlar arasından da çıkmaktadır.

 

Bu yaşanılanlar şirketlerin, dış hedef kitle ile kurdukları iletişim sürecine ve müşteri ilişkilerine zarar vermektedir. İç hedef kitle olarak dolaylı bir şekilde İK alanı için tehdit oluşturmaktadır. Eğer olumsuz, var olmayan haberlerin önü kesilmezse çalışanlar arası çatışma ve mevcut iş gücü bakımından azalma yaşanabilir. Aynı zamanda gelir kaybı ve değer düşüşüne neden olabilir.

 

Özellikle bu süreç, iş piyasasına yeni girecek kişiler arasında korku, endişe, çalışmaya karşı isteksizlik gibi sendromlar yaratmakta olup var olan çalışanları da olumsuz etkileyebilmektedir. Şirket ve kurumlar açısından da markanın itibar kaybına, olumsuz imaj oluşmasına, iş pazarı piyasasında düşüşe, potansiyel çalışan gücü ve hedef kitle tarafından tercih edilmeme gibi olumsuz sonuçların yaşabilmesine sebebiyet vermektedir.

 

Şirket ve kurumlar yaşanılan bu süreçten haberdar olmaktadır. Buna karşılık da bazı reklam, tanıtım ve projeler ile süreci hafifletmeye ve geçirmeye çalışabilmektedirler. Yapılan bu çalışmalar elbette etkilidir ama uzun vadede tam istenilen itibar ve marka yönetimine iyi  bir ivme kazandırmayabilir. İşte tamda bu nokta da kalıcı bir çözüm olarak Şirketlerin Yüzü İnsan Kaynakları Uzmanları rol almaktadır. İnsan kaynakları, bir işletmede her türlü çevresel etken göz önünde tutarak verimli iş gücünün şirkete kazandırılması, yüksek performans ile işlev görebilmesinin sağlanması ve elde tutulması için yapılan tüm çalışmalardır; şeklinde tanımlamak mümkündür Çalışanların işe başladıktan sonra da çalışma ortamlarının uygunluğunun sağlanması ve verimi arttırıcı aksiyonların alınması da insan kaynaklarının sorumluluğundadır.  Alanının getirdiği bu özellikle ile İK Uzmanları, Kurumun işleyişi hakkında en iyi bilgi ve donanıma sahip olan, markaların stratejilerini ve amaçlarını anlabilen aynı zamanda kurum kültürü ve etiğine hakim, çalışanların ihtiyaç ve psikolojilerini iyi analiz edebilen kişilerdir. Sahip oldukları bu yetkinlikler ile insan kaynakları uzmanı, kurum ve şirketleri profesyonel olarak en iyi tanıtacak ve insanların algısında marka konumlandırmasını  en doğru şekilde yapabilecek kişilerdir. 

 

Kişiler, profesyonel  çalışma hayatına ilk olarak İnsan Kaynakları ile başlamaktadır. Verilen ilandandan mükalat sürecine kadar iş hayatına katılacak bireylere, İnsan kaynakları birimi destek verir. Bu nokta da kişiler, kurumun gerçekte var olan hiyerarşi ve düzenini  tam anlamıyla  İK Uzmanları sayesinde görebilmektedir. İnsan kaynakları Uzmanı çalışmaya aday kişilerle gerçekleştirdiği mülakat, oryantasyon, çalışma programları gibi süreçlerde verdiği bilgi ve yönlendirme ile kurumun işleyişini, var olan marka vizyon ve değerini en profesyonel ve doğru şekilde kişilere aktarmaktadır. Bunu yaparak kurum hakkında çıkmış söylenti ve haberlerin aksini yansıttığını göstermekte ve karşısında ki kişiyi rahatlatarak kurum prosedürlerinin gerçekte nasıl yürütüldüğünü etkili bir tanıtım ve etik çerçevesinde sunmaktadır. İş hayatında çalışmaya aday kişilerin ilk karşılaşıp görüştükleri birim olmasından dolayı ve İnsan Kaynakları Uzmanının sahip olduğu etkinlik, uzman becerileri, kurdukları etkili iletişim ile markaların yüzleri olmaya adaydırlar. Bu nedenle de iş hayatına açılan bir pencere olarak görülebilmektedir. 

 

Kurum ve şirketler sürdürülebilir bir politika edinebilmek ve etkin bir marka değeri yaratabilmek için İnsan Kaynakları Uzmanlarına önem göstermeleri gerekir. yöneticeler, atıcakları adımlarda onlara danışmalı ve var olan işleyişte onların bilgi ve deneyimlerine güvenmelidir. Zira onlar kuruma açılan ilk kapılardır. Bu kapının eşiğinden girecekler kişiler, eğer ki buradan öğrendiklerini doğru anlar ve uygulayabilirler ise  diğer kapılara da erişip kilitlerini kolaylıkla açacaktırlar. Şirketler, marka yönetimlerini, İnsan kaynakları Uzmanları’nın etkin çalışmaları ile birleştirdiği sürece, hem kamuoyu hem de iş piyasasında saygın bir yere gelecektirler.