Öğrenilmiş Çaresizlik

Öğrenilmiş Çaresizlik

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK

Öğrenilmiş çaresizlik için kısaca, herhangi bir durumda birden fazla başarısızlıkla karşılaşınca denemekten vazgeçmek diyebiliriz. Bu durumlarda asla başarıya ulaşılamayacağına inanılır. 

Farklı bilim insanları tarafından farklı hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda bu çaresizliğin öğrenilmesi türlerle ilgili değil tamamen genele geçerli bir kavram olduğu anlaşılmıştır.

Bu deneylerin ilki Martin Seligman tarafından 1967 yılında hayata geçirilmiştir.  

Pensilvanya Üniversitesi öğretim üyelerinden Martin Seligman ve Steven Maier çaresizlik öğrenilebilir mi sorusu üzerine daha önce hiçbir deney ve benzeri duruma maruz kalmamış 24 köpek ile gerçekleştirilmek üzere bir deney planlamışlardır. Bu deneyde köpekler “kaçış grubu”, ”boyunduruk grubu” ve “kontrol grubu” olarak üçe ayrılmıştır. İki aşamalı gerçekleşen deneyin ilk aşamasında kaçış grubuna butona basmaları halinde kesilen elektrik şoku uygulanmıştır. Birkaç denemeden sonra köpekler butona daha hızlı basıp kaçma davranışı göstermişlerdir. Boyunduruk grubunaysa kaçış grubuna uygulanan şok miktarının aynısı uygulanmıştır; fakat sistem elektrik şokunun kesilmeyeceği şekilde düzenlenmiştir. Son grup olan kontrol grubunaysa herhangi bir şok işlemi uygulanmamıştır. Deneyin ikinci aşamasında köpekler ortadan alçak bir setle ayrılmış bir kutuya alınmıştır. Set köpeklerin rahatlıkla atlayabileceği bir yüksekliktedir. Bu kısımdaki 24 köpeğe eşit şiddette şok verilmiştir. On şoktan en az  birinde tüm gruptaki köpeklerin set arkasındaki güvenli bölgeye geçmesi beklenmektedir. Ancak bu davranış sadece kaçış ve kontrol grubunda gözlenmiştir. Boyunduruk grubundakiler ise panikle koşuşturmalarına rağmen yere yatıp şoku kabullenmiştir. Köpeklerin bu acıyı öğrenip kaçamama durumu Selingman ve Maier tarafından “öğrenilmiş çaresizlik” olarak adlandırılmıştır. Günümüz dünyasında insanların çaresizliği öğrenmesi ve bu durumun kanıksaması ise şu durumlarda yaşanabilir; 

  • Sürekli aşağılanmaya maruz kalınması,
  • İnsanlara olan güven kaybı,
  • Olumsuz çevre koşulları,
  • Travma, depresyon gibi psikolojik sorunların olması,
  • Stresli ev ya da iş ortamı,

Bu durumdaki kişilerde özgüven kaybı, düşünme ve algısında zayıflama, fizyolojik ve psikolojik acılar kabullenmeye başlama görünür. Ağır vakalarda ise kişi sosyalliğini tamamen kaybedip sosyal fobiye sahip olacak raddeye gelebilir.

Bu durumun yetişkinlerde görülebileceği gibi çocuklarda da yaşanabilme ihtimali yüksektir. Çocuklarınıza “yapamazsın” gibi cümleler kurup, eline almaması gereken bir şey aldığı zaman hızlıca elinden çekmemeniz gerekir. Bu deneyimler çocuğun ilerleyen yaşamlarında hatta yetişkinliğinde bile gözlemlenebilir.

Unutmayın, yaşamınıza sizler verdiğiniz kararlarla ve yaptığınız seçimlerle yön verirsiniz.  

 

Kaynakça; 

https://www.dunyadanismanlikmerkezi.com/ogrenilmis-caresizlik-nedir/ 

https://hipokampusakademi.com/ogrenilmis-caresizlik-seligman-deneyi/