Hadi Kurum Kültürümüzü Değiştirelim

Hadi Kurum Kültürümüzü Değiştirelim

 

Birçok yerde duyuyoruz kurum kültürü, kurum kültürü... Nedir acaba bu kurum kültürü ? Nasıl ki insanlar doğduktan sonra büyür, gelişir, farklı özelliklere bürünür kurumlar da benzer bir döngü içerisindedir, yani kuruluştan itibaren süreç ile kazanılan bu durum zaman içerisinde kurumlarda somut ve soyut değerler oluşturur. Yani en temel ifadesiyle kuruma has davranış, iş yapış ve alışkanlıkların tümüne kurum kültürü diyebiliriz. Peki bu kurum kültürü neden bu kadar önemlidir ? Kurum kültürü öncelikle farklı kültürlerden gelen kişilerin farklılıklarını ortak bir potada eritir ve günün sonunda der ki; Farklılıklarımız, zenginliklerimizdir. Kurum kültürü çalışanlar için bir anlam yaratır, motivasyonu tetikleyici bir etmen olup aynı zamanda iş tatmini sağlar. Bununla beraber kurum kültürü, bulunan ortam içerisinde soyut bir denetim sistemi oluşturmaya yardımcı olur. Sağlıklı bir kurum kültürü inşa edebilmek için liderlik unsuru ön plana çıkmaktadır. Örnek olarak kuvvetli bir liderlik kültürü edinmek, bu kültürün meydana gelmesi, olgunlaşması ve yayılması noktasında en etkili unsur olacaktır. Fakat ezber mantığıyla gidilerek bu değerlerin yazılması ve çalışanlara ezberletilmesi elbette kurum kültürünü benimsetmek açısından bir değer içermeyecektir, bahsi geçen durum aynı çatı altında çalışan herkesin davranışlarıyla meydana gelecektir. 

Kurum kültürünün değişimini mecbur kılacak şartlar elbette olacaktır. Örneğin, sektördeki rakiplerimizin çok güçlü olması ve ayak uydurmakta zorlanıyor oluşumuz. Ya da mevcut konumumuzdan çok daha iyi yerlere gelmeyi istememiz. Ya da organizasyon içerisindeki performansımızın aynı eğride veya aşağıya doğru seyrediyor olması. Bu noktada kültürel değişimin en etkili yolu bu dönüşümü istemek ve hayata geçirme sürecini başlatmış olmaktan geçiyor. Bu kültürü edinmek sabır ve emek isteyen zorlu bir süreçtir, bu hususta elimizi taşın altına koyabilmeliyiz ki arzu ettiğimiz yapıya ulaşabilelim.

Biraz da kurum kültürünün değişimi ve gelişiminde İK’nın rolünü inceleyelim. Artık İK’nın işe alım ve işten çıkarmalarda sanılanın aksine çok daha fazla sorumluluğu bulunuyor. Zincirin ilk halkası olan işe alım süreci kurum kültürünün sağlıklı bir şekilde sürmesi açısından atılacak ilk ve en kritik adımdır. Bu periyotta kurum kültürüne uygun adaylar bulmak ve şirket bünyesine kazandırmak ilerleyen süreçlerde adaptasyon ve iş yapma gibi noktalarda hem çalışanı hem de işvereni rahatlatacaktır. Bu işe alım süreçlerinde psikometrik araçları kullanmak, kişilik envanterleri ve testlerden faydalanmak İK tarafında destekleyici nitelikte olacaktır. Çünkü teknolojinin bu kadar gelişiyor olması ile birlikte potansiyeli yüksek çalışanları bulmak, kuruma katmak ve doğru pozisyona yerleştirmek iş hayatının gelecekteki en büyük kaygılarından biri haline gelecek. İletişim her şeyin başı diyoruz elbette, İK bünyesindeki çalışanlarla iletişimini en üst seviyeye çıkararak geri bildirim vermeyi ve almayı daha da önemser hale gelmelidir. Çünkü çalışanların birçoğu kurum içerisindeki konumunu ve ne yaşadıklarını anlama konusunda geri bildirime her zamankinden çok ihtiyaç duyacaktır. Son olarak dijital dönüşümleri iliklerimizde hissettiğimiz şu süreçte kurum kültürü demek her şeyi eskisi gibi yapacağız demek değildir ve bu dijital dönüşüme direnç göstermek ne kısa vadede ne de uzun vadede bir işimize yaramayacaktır. Hatta bu dijital dönüşümleri mümkün kılan noktaya yine kurum kültürü diyeceğiz.

Sevgiyle kalın ...