Dünya Yetenek Bulmakta Zorlanıyor

Dünya Yetenek Bulmakta Zorlanıyor

Dünya Yetenek Bulmakta Zorlanıyor 

Sizce günümüzün büyük rekabet ortamında şirketleri öne geçiren şey nedir? Yüksek hızda üretim yapabilmeleri mi? Sahip oldukları teknolojiler mi? Kaliteli ürün ya da hizmetleri mi? Yoksa tüm bunların mimarı olan yeteneklere sahip olmaları mı?  

Bugün tek başına Silikon Vadisi dünyanın birçok ülkesinden daha büyük ekonomiye sahipken dünyanın en iyi yeteneklerini kendinde toplaması yeteneğin önemini ortaya koyuyor olabilir. Gelirinin büyük çoğunluğunu petrol üretiminden sağlayan bir ülkenin tüm üretim alanlarına zarar verildiğini, üretiminin durdurulduğunu ve tesislerin dağıtıldığını düşünelim. Böyle bir durumda ülke ekonomisi büyük zararlar görür. Fakat yeniden üretime başlayan böyle bir ülke ekonomik gücünü geri kazanabilir. Peki ya böyle bir şeyin silikon vadisinde gerçekleştiğini düşünürsek. Yeniden aynı iş gücünü ve beyinleri bir araya getirmek kolay olur mu. Araştırmalar bize bunun kolay olmadığını gösteriyor. Bu konuda detaylı araştırmalar yapan Manpower Group raporlarına göre dünyada yetenekli işgücü bulmak her yıl zorlaşıyor. Şirketin 2015 yılında yayınladığı Yetenek Açığı Raporu’nda 41 bin 784 işverenle 42 ülkede yaptıkları araştırmada işverenlerin yüzde 38’i yetenek açığı yaşıyor ve doğru becerilere sahip kişileri bulmakta zorlanıyor. Bu oran ülkemizde ise yüzde 52 oranında. Şirketin Türkiye Genel Müdürü Reha Hatipoğlu araştırmayı şu şekilde yorumluyor: “Günümüzde yetenekli iş gücüne sahip olmak, kurumların büyüme ve verimliliğini ciddi ölçüde etkiliyor. Geçmiş yıllarda yapılan ManpowerGroup Yetenek Açığı Araştırmalarını da değerlendirdiğimizde işverenlerin hem durgunluk öncesi hem de sonrası dönemlerde yetenekli işgücüne erişmekte zorlandıklarını açıkça görüyoruz. 2008 krizinden sonra küresel ekonomi yavaş yavaş tekrar güç kazandı fakat yetenekli işgücüne erişim konusundaki sıkıntılar daha da kötüleşti. Dolayısıyla yetenek açığı sorunu düzelecek gibi durmuyor.” Ülkemizde bu oran dünya ortalamasından yüksek olmasını da Reha Hatipoğlu şu şekilde yorumluyor: “Türkiye’nin, dünya ortalamasının üzerinde seyreden yetenek açığının en temel sebebi, ulusal bir İK politikamızın hala olmayışı ve dolayısıyla bir planlamanın yapılamayışıdır. İşletmelerin toplumun farklı demografik gruplarındaki yeteneklere erişmeye yönelmeleri, kusursuz çalışan yerine eğitime ve öğrenmene açık aday havuzunu da değerlendirmeleri gerekiyor. Öte yandan, işverenlerin sadece yüzde 10’u toplumun genelindeki yetenekleri keşfetmeye çalışıyor. Ve şaşırtıcı bir şekilde sadece yüzde 3’ü genç yeteneklere bakıyor.”  

ManpowerGroup'un her yıl yaptığı araştırmanın Türkiye sonuçları 2019 yılında yüzde 51 iken 2022 yılında bu oran yüzde 71’e yükseldiği görülüyor. Bu sorunun ülkemizde çözüme kavuşturulması için üniversitelerin, politikacıların, iş dünyasının ve çalışma hayatıyla ilgili kuruluşların birlikte hareket etmesi gerekmektedir. İşbaşı eğitim programları gibi beceri kazandıracak çalışmalar arttırılmalıdır. Yöneticilerin şirket içerisindeki yetenekleri keşfetmek ve bunu sürekli kılmak için bir politika haline getirmesi gerekmektedir. Yalnızca yetenekleri işe almak değil işe olan tatmin de sağlanmalıdır. Eski ve modası geçmiş yöntemlerden uzak durmak ve yeniliklere her zaman açık olmak gerekir. Tabii ki bunların temelinde şirketin yeteneği nasıl tanımladığı önemlidir. Yeteneği verilen işin zamanında ve eksiksiz yapılması gibi ülkemizde sık gördüğümüz bakış açısıyla değerlendirilmesi kötü sonuçlar doğuracaktır. Dünyanın VUCA (dalgalanma, belirsizlik, karmaşıklık, muğlaklık) kavramıyla yeni bir bakış açısı kazandığı günümüzde, şirketlerin bu olumsuzluklara kolay uyum sağlayacak ve yenilikçi çözümler getirecek çalışanlar edinmesi şirketlerin öne geçmesi için önemli bir adım olacaktır. 

 

Kaynaklar: 

https://www.indyturk.com/node/420921/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/i%CC%87%C5%9F-d%C3%BCnyas%C4%B1-yetenekleri-bulma-ve-elde-tutma-yetene%C4%9Fini-kaybediyor