Meslek Hastalıkları, İşçilerin Kaderi Değildir!

MESLEK HASTALIKLARININ ÖNLENMESİ

Son günlerde sık sık Covid-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmesi yönünde yapılan çalışmaları gözlemlemekteyiz. Peki, her çalışan için önem arz eden meslek hastalığı kavramı ne anlama gelmektedir? Günümüzün ortalama 8-9 saatini işyerlerimizde geçirmekteyiz. Haftalık, aylık sürece baktığımızda işimiz hayatımızın önemli bir parçası haline gelmektedir. Kimi meslekler çalışma koşulları gereği bizlere psikolojik ve fiziksel zarar verebilmektedir. İşyeri faktörlerinin etkisiyle çalışanlarda meydana gelen hastalıkları meslek hastalığı olarak adlandırmaktayız.  5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesine göre; meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) gibi uluslararası kaynaklara göre ise meslek hastalıkları; zararlı bir etkenle bundan etkilenen insan vücudu arasında, çalışılan işe özgü bir neden-sonuç, etki-tepki ilişkisinin ortaya konabildiği hastalıklar grubu olarak tanımlanmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kurulduğu yıl olan 1919 yılında ilk meslek hastalığı olarak “antraks” hastalığını tanımlamıştır. Daha sonra 1925 yılında Çalışanların Tazmini (Meslek Hastalıkları) Sözleşmesinde (No.18) ilk “ILO Meslek Hastalıkları Listesi” yayınlanmıştır. İlk listede 3 meslek hastalığı mevcuttur. Günümüzde ise listenin daha uzun olduğunu gözlemlemekteyiz.

Meslek hastalıklarının büyük kısmı çok faktörlü bir etkileşim sonucu ortaya çıkmaktadır. İş ve hastalık ilişkisi üç kategoride tanımlanmaktadır:

1.Meslek Hastalıkları; Genellikle tek bir etkenle meydana gelen, özgün ve kuvvetli bir mesleki ilişkinin ortaya konması ile meslek hastalığı tanısı konur.

2.İşle İlgili Hastalıklar; Pek çok etkenin bir arada görüldüğü, çalışma ortamının rol oynayabildiği, birlikte farklı risklerin de yer aldığı, karmaşık bir etyolojiye sahip hastalıklardır.

3.Çalışanları Etkileyen Hastalıklar; İşle ilgili bir ilinti olmamasına karşın mesleki zararlı etkenlerle ortaya çıkışı artan hastalıklardır.

Meslek hastalıkları bireyde solunum sistemi, sindirim sistemi, çoklu organ etkilenimi gibi meydana geldiği organa göre veya kimyasal, biyolojik, fiziksel nedenler gibi kendisini meydana getiren etmenlere göre sınıflandırılmaktadır. Ayrıca hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve bu hastalıkların işten ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana geldiği takdirde o işten ileri gelmiş kabul edileceği ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nde belirtilmiştir.

Dünya’da ve Türkiye’de Meslek Hastalıkları

Yapılan iş ile ilgili olarak sık ortaya çıkan meslek hastalıkları, kimi zaman sakatlığa, engelliliğe kimi zaman ise ölüme neden olabilmektedir. ILO 2015 global rakamlarına göre, dünyada her yıl 160 milyon çalışan kişinin işle bağlantılı hastalıklardan etkilendiği ve 2 milyon çalışanın ise aynı nedenle öldüğü belirtilmektedir. Ayrıca ILO dünyada her yıl 2.3 milyondan fazlaerkek ve kadının meslek hastalığı ve yaralanma sonucu yaşamını yitirdiğini belirtmektedir. Dünya geneline bakıldığında meslek hastalıkları ile ilgili ölümler oldukça fazladır. Dünyada 2.403.965 kişi meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirmiştir ve dağılımlara bakıldığında sırasıyla Asya’da %65, Afrika’da %11, Avrupa’da %11.7, Amerika’da %10.9 olarak belirtilmiştir . Dünyada iş kazası ve meslek hastalıklarına bağlı ölümlerin dağılımı incelendiğinde ise mesleki kanserler %32 ile ilk sırada yer almakta, onun ardından % 23 ile kardiyo-vasküler hastalıklar gelmektedir.

Meslek Hastalıkları, İşçilerin Kaderi Değildir! 

Peki, meslek hastalıklarını önleyebilir miyiz? Çalıştığımız meslekler ve koşulları her ne kadar çeşitlilik gösterse bile biz bazı tedbirler alarak bu tür hastalıkların etkisini en aza indirebilir veya tamamen önüne geçebiliriz.

Alınabilecek önlemleri sıralamak gerekirse;

  • İşe giriş muayenelerinde sağlık durumu uygun olmayanlar o işe alınmamalıdır,
  • Kayıt dışı, sigortasız işçi çalıştırılmamalı,
  • Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde belirtilen işler için daha kapsamlı bir inceleme ile “Ağır ve Tehlikeli İşlerde Çalışır Raporu” alınmalıdır,
  • Çalışanların düzenli periyodik muayeneleri yapılmalıdır,
  • Mesleklerin tehlikeleri saptanmalı ve çalışanlara sık sık ve sürekli gerekli eğitimler verilmelidir,
  • İş yeri üretim ve planlaması yapılmalı, risk faktörleri belirlenmeli,
  • Kaynakların kontrolü yapılmalı,
  • İşyerlerinin yeterli ve temiz havalanması sağlanmalı,
  • Gerekirse yöntem değişikliğine gidilmeli ve toz gibi etkenleri azaltmak için ıslak çalışma uygulanmalı,
  • İşyerlerinde kullanılan zehirli ve zararlı maddeler, teknik imkân varsa aynı işi gören daha az zehirli ve zararlı maddelerle değiştirilmeli,
  • Her işçinin iş kıyafetleri ve harici kıyafetlerin ayrı ayrı bölümlerde bulunduğu elbise dolapları olmalı,
  • Gerekiyorsa çalışanlar maske tıkaç vs. gibi kişisel koruyucular kullanmalı,
  • Çalışanlara gerekli durumlarda rehabilitasyon hizmeti sunulmalı,
  • Çalışanların yaşam seviyelerinde iyileştirme yapılmalıdır.
  • Mümkün ise işyeri hekimi istihdam edilmeli, değilse ortak işyeri hekimi temin edilmeye çalışılmalı,
  • İşyeri hekimi, Sigorta Müfettişi, İSGÜM veya Meslek Hastalıkları Hastanesi görevlilerinin uyarı ve tavsiyelerine dikkatle uyulmalıdır.

Bu Yazıyı Paylaşın