Kurumsal Mutluluk Sağlanabilir Mi?
Mutlu olmak tarih boyunca insanın en önemli yaşam amaçlarından birisi olmuştur. Daha iyi bir eğitim almak, iyi bir işe sahip olmak, iyi bir aile kurmak, iyi para kazanmak gibi istekler ve ihtiyaçlar eşittir mutluluk olarak algılanmıştır. Mutluluğun ortak bir tanımı olmasa da TDK mutluluğu; bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç, saadet, bahtiyarlık olarak tanımlamıştır(TDK, 2021).
Mutluluk kavramı, kurumlar için de uzun yıllardır önemli bir çalışma ve stratejik çaba gerektiren bir alan olarak görülmektedir. Çalışan bağlılığı, yeteneği kazanmak ve elde tutmak gibi kavramların öneminin artmasıyla birlikte şirketlerin işveren markaları yönetimlerinde; çalışanların ve ailelerinin psikolojik, fiziksel ve ekonomik rahatlıkları, esenlikleri ve mutlulukları en önemli önceliklerden birisi olarak yansımaktadır. Değişen çalışan önceliklerine baktığımızda yapılan birçok araştırmada baz ücret ve yan haklar gibi ekonomik faydalar ilk sıralarda yer alsa da, esnek çalışma, iyi olma halini (wellbeing) destekleyen çalışma ortamı, ekip arkadaşlarıyla iyi iletişim, yönetici ile güvene dayalı ilişkiler gibi temelinde kendini mutlu ve güvende hissetme beklentisi de önceki yıllara göre önemli derecede artmıştır. Kurumlar çalışılacak en iyi yer olmak isterken, çalışanların da şirket tercihlerini ve şirkette kalma kararların etkileyen en önemli faktörlerden birisi kurum içerisinde mutlu olup olmadığıyla ilgilidir. Kurumsal mutluluk hem çalışan hem de işveren için oldukça stratejik ve önem taşıyan bir konu. Çünkü çalışan kurumda kendini ne kadar fazla mutlu hissederse şirkete bağlılık ve verimliliği de doğru orantılı olarak yüksek olmaktadır. iOpener Institute UK tarafından dünya çapında gerçekleştirilen altı yıllık bir çalışma, mutlu çalışanların, daha az mutluluk hisseden iş arkadaşlarına göre %47 daha fazla işiyle ilgilendiklerini ve %25 daha verimli olduklarını belirtmektedir. Bu nedenle şirketlerin kurumsal mutluluğu arttıracak adımlar atması gerekmektedir, peki nasıl?
Öncelikle kurum içerisinde şeffaf, güvene dayalı, samimi bir açık iletişim ortamı oluşturulmalıdır. Bu ortam çeşitli iletişim platformlarından sağlanabileceği gibi tüm çalışanların bir araya gelebileceği etkinlikler ve organizasyonlar ile de sağlanabilir. Takdir, teşekkür gibi değerler kurum kültürün bir parçası haline getirilerek kurum içi iletişim ve işbirliği geliştirilmesi ve çalışanlar tarafından benimsenmesi sağlanmalı, böylelikle çalışanın kendisini kurumun bir parçası olarak hissetmesinin yanı sıra çalışanların birbiriyle de iletişimini kuvvetlendirerek mutluluğu arttıracaktır. Ayrıca çalışanın kurumunun kendisini maddi ve manevi olarak destekleyeceğine duyduğu güven, kendisini mutlu hissetmesinin en önemli anahtarı olacaktır.
Kaynakça
Bu Yazıyı Paylaşın
Son Yorumlar