İş Yaşamında Ageizm: İnsan Kaynakları Perspektifinden Bir Değerlendirme
Günümüz iş dünyasında çeşitlilik ve kapsayıcılık ön plana çıkarken yaş ayrımcılığı, yani ageizm, hala önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Ageizm, bireylerin yaşlarına göre ayrımcılığa maruz kalmasıdır ve genellikle işe alım, terfi, eğitim fırsatları gibi pek çok İK uygulamasında kendini gösterebilir. İnsan kaynakları departmanları, bu sorunun üstesinden gelmek için kritik bir role sahiptir.
Özellikle tecrübeli çalışanlar, uzun yıllara dayanan bilgi birikimi ve güçlü iş bağlantıları sayesinde şirketlere büyük katkı sağlayabilir. Ancak bazı iş yerlerinde yaşça büyük çalışanların teknolojiye uyum sağlamakta zorlandığı veya yenilikçi yaklaşımlar benimseyemediği gibi önyargılar bulunabilir. Bu tür yanlış algılar, hem şirketlerin hem de çalışanların gelişimini olumsuz etkiler.
İnsan kaynakları profesyonelleri, ageizm ile mücadelede farkındalık yaratmak ve adil politikalar geliştirmek zorundadır. İlk adım, işe alım ve terfi süreçlerinde yaşa dayalı ön yargıları ortadan kaldırmaktır. Özellikle iş ilanlarında “genç ve dinamik ekip arkadaşı arıyoruz” gibi ifadelerden kaçınılmalıdır. Eğitim ve gelişim fırsatları yalnızca genç çalışanlara değil, tüm yaş gruplarına sunulmalıdır.
Yaş ayrımcılığını önlemek için eğitim ve farkındalık programları düzenlemek de etkili bir yöntemdir. Çalışanların yaş temelli önyargıları fark etmelerini sağlamak, kapsayıcı bir iş kültürü oluşturmanın önemli adımlarından biridir. Proje ve program örnekleri şirket kültürüne ve çalışan sayısına göre detaylandırılabilir, değişebilir fakat örnek olması açısından; nesiller arası mentorluk ve bilgi paylaşımı programları, nesiller arası kültürel etkinlikler, yaş ayrımcılığını önleme eğitimleri, yaş dostu işe alım süreçleri, çeşitlilik ve dahil etme politikaları hazırlanabilir. Esnek çalışma modelleri de yaşça büyük çalışanların daha rahat bir şekilde iş hayatında yer almalarını sağlayabilir.
65 yaş üzeri 435 birey ile yapılan çalışmada katılımcıların yaşları nedeniyle ayrımcılığa en çok maruz kaldığı gruplar sırasıyla çocuklar, akraba ve arkadaşlar, eşleri olarak tanımlanmaktadır. Yaşlıların yaşadığı ayrımcılığa dair tutumlar arasında en çok “teknolojiden hiç anlamıyorsun”, “sen karışma, akıl verip durma, konuşma, müsaade et ben de konuşayım” ifadeleri yer alıyor.
TÜİK istatistiklerine göre ülkemizde 2023 yılı 65 yaş ve üzeri nüfus oranı %10,2’ye ulasmıştır. Bu rakamın nüfus projeksiyonlarına göre 2040 yılında %16,3, 2080 yılında ise %25,6’ya yükseleceği tahmin edilmektedir (TÜİK, 2018).
Sonuç olarak, yaş çeşitliliği hem şirket kültürüne hem de verimliliğe önemli katkılar sunar. Tecrübeli çalışanların bilgi ve deneyimlerinden faydalanmak, şirketlerin rekabet gücünü artırır. İnsan kaynakları departmanlarının bu konuya duyarlı olması ve yaş ayrımcılığına karşı proaktif adımlar atması, daha kapsayıcı ve başarılı bir iş ortamının önünü açacaktır.
Kaynakça
Yılmaz, M. (2019). Modern toplumda yaş ve yaşlı ayrımcılığı. İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 8(1), 45-62. Erişim: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/625098
Buz, S. (2015). Yaşlı bireylere yönelik yaş ayrımcılığı. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 14(53), 268-278. Erişim: https://www.academia.edu/107781320/Ya%C5%9Fli_Bi_reylere_Y%C3%B6neli_k_Ya%C5%9F_Ayrimcili%C4%9Fi
Yıldız, R., Ömeroğlu, G., & Terim, N. (2017). Yaşlı penceresinden yaşlı ayrımcılığı: Bursa ve Yalova örneği. Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (AEÜSBED), 3(2), 313-329. Erişim: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/390076
Weir, K. (2023). Ageism is one of the last socially acceptable prejudices. American Psychological Association (APA) Monitor. Erişim: https://www.apa.org/monitor/2023/03/cover-new-concept-of-aging
TÜİK verileri. (2025) Erişim: https://nip.tuik.gov.tr/?value=YasGrubunaGoreNufus
Bu Yazıyı Paylaşın
Son Yorumlar