ARAMIZA HOŞ GELDİN: İLGİ BADANASI

Pandemi ile bir anda kökten değişen iş hayatımız ve çalışma dinamiklerimiz kuşkusuz en çok iş dünyasını büyük bir belirsizlik ve kaosun içine çekti. Şirketler bir anda yıllardır sürdükleri vizyon ve misyonlarında değişime giderek yeni düzene ayak uydurmak için pek çok revize yapmak zorunda kaldılar.

Gallup araştırmasında da şirketinin kendisine samimi bir destek ve ilgi gösterdiğini söyleyenlerin oranı yüzde 21’e düşmüştü, bu oran 2020’de yüzde 49’du. Sessizce istifa edenlerin işlerinde değiştirmek istedikleri şeyler arasında refah ve kültürün iyileştirilmesinin, maaşın artırılmasından çok daha yüksek puan aldığını ortaya çıkardı. Bu noktada hayatlarımıza yeni kavramlar girmeye başladı çünkü artık çalışanları ellerinde tutmak için sadece iyi bir maaş vermeleri yeterli değildi.

‘Esenlik’ kavramı da ilk olarak karşımıza çıkan kavramlardan biri oldu; artık iyi bir maaşın yanında çalışanlarına uzaktan çalışma imkânı sağlamaları, onların hem mental hem de fiziksel sağlıklarını beslemeleri, özel hayat/iş dengesi kurmalarına destek olmaları ve kendi gelişimleri için eğitim olanakları sağlamaları kısaca iş harici hayatlarına da her anlamda destek olmaları gerekiyordu. Bu noktada diyetisyen, spor ve psikolog destekleri, nefes terapileri, yaşam koçları, mindfulness egzersizleri gibi pek çok uygulamayı hayata geçirmeye başladılar.

Bunu çok verimli bir şekilde çalışanlarına sunabilen şirketlerin yanında kendi kültürlerine entegre etmekte zorlandığı halde bir şeyler yapma mecburiyetinde olduğu için yapmak zorunda kalan şirketler de vardı ki tam bu noktada ‘İlgi Badanası’ kavramına merhaba demiş olduk.

Peki ilgi badanası kavramı nedir? Şirketin destekleyici olduğunu iddia ettiği ve bu yönde uygulamaları hayata geçirdiği ancak çalışanların deneyimlerinin bunun aksi yönde olduğu durumları tanımlamak için kullanılan bir sözcük diyebiliriz.

Bu kavramın gerçek hayatta nasıl karşımıza çıktığına bakacak olursak burada en önemli görev yine liderlere düşüyor. Liderlerin yeterli donanıma sahip olmaması en büyük tehditlerin başında geliyor. Liderlerin mevcut kurumsal kültür sorunlarıyla başa çıkma iradesi, becerisi veya içgörüsü olmadığında sorun kaçınılmaz oluyor.

Söylenenlerin gereken şekilde yapılmaması; liderlerin zorlukların üstesinden gelmek için çalışan refahını önceliklendirdiklerini iddia etmelerine rağmen bu taahhütleri hayata geçirecek beceri ve kaynaklara sahip olmasını sağlama konusunda başarısız olmaları şirket ve çalışan arasındaki bağlılık ve güven duygusunu ciddi oranda zedeliyor.

Kişisel çıkarların öne geçmesi ve şahsi çıkarlar buradaki diğer bir tehdit unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Şirketler ve liderleri bazen sorunlu davranışları ele alıp itibarlarına zarar verme riski ile sorunu görmezden gelerek veya gizleyerek itibarlarını koruma ikilemiyle karşı karşıya kalmaları durumunda yanlış adımlar atabiliyor.

İlgi badanasını önlemek için şirketler ve liderleri güven, empati ve dürüstlük temeline dayalı bir kültür oluşturmalıdır. Liderlerin bu yaklaşıma inanmaları, yeni yapıya uygun beceriler geliştirmeleri ve kültürü desteklemeleri gerekiyor.

Günü kurtarmak için verilen sözler, yapılamayacağı bilindiği halde verilen vaatler çalışanların gözünde yalnızca itibarı zedeleyici bir ekti yaratacak ve şirkete olan bağlılıklarını kaybetmelerine neden olacaktır.

Kaynak: https://hbrturkiye.com/blog/ilgi-badanasi-calisanlari-nasil-yabancilastiriyor

Bu Yazıyı Paylaşın