KURUMDA AİDİYET HİSSİ NASIL GÜÇLENDİRİLİR?

 İnsan neden çalışır diye hiç düşündünüz mü? Tabi ki para için çalışır dediğinizi duyar gibiyim. Peki öyle ise dünyanın en zengin insanları neden çalışır? Ben sadece para için çalıştıklarını düşünmeyenlerdenim. Paranın bir araç, mutluluk, başarı ve takdir edilme duygusununda amaç olduğunu düşünüyorum.

“İnsan, anlam arayan bir canlıdır. İnsanın anlamı çabası, mutluluğu ve başarısı ile orantılıdır. Mutluluğu getiren etken ise insan beynindeki ödül mekanizmasıdır. Mekanizmanın doğru çalışabilmesi için, insanın başarması, takdir edilmesi, ödüllendirilmesi gerekiyor. Mekanizmayı başarı ile tetiklerseniz, çalışan daha fazla başarmak isteyecek, başardıkça takdir toplayacak ve mutlu olacaktır. Çalıştıkları kurumlarda bilinsin isterim ki mesele sadece takdir etmekle sınırlı kalmıyor. Kurumsal aidiyet duygusu bir kez kazanıldıktan sonra tüm çalışma hayatı boyunca devam edebilecek bir duygu değildir. Zaman içerisinde yaşanan olaylara göre aidiyet duygusu azalabilir ya da artabilir. İnsan ait olmayacağı yerde heyecan duyamaz, canlanamaz ve duramaz.  

Türkiye’de pandemi öncesi gerçekleştirilen bir araştırmaya göre çalışanların %78’i yeterli parası olduğunda mevcut işini yapmayacağını söylüyor. Yine aynı araştırmada %81’i işyeri için kendisinin bir öneminin olmadığını düşünüyor. %79’u ise hiçbir aidiyet hissi yaşamadığını ve daha iyi koşullar sağlayan bir şirketten teklif geldiğinde işini hemen değiştirebileceğini söylüyor. Çok ciddi istatistik rakamlardan bahsettiğimizi bilmenizi isterim. Çünkü Kurumsal aidiyet nitelikli insan kaynağı alanında içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli konularından birisi. Her geçen gün gerek dünyada gerek ise de Türkiye’de nitelikli insan kaynağına erişim zorlaşıyor. Durum böyle iken çalışana aidiyet duygusunun empoze edilmesi gerekiyor sanırım. Aidiyet duygusu uzun yıllardır üzerinde araştırmalar yapılan psikoloji ve sosyoloji alanlarının ilgisini çeken önemli bir konudur. Psikoloji ve sosyoloji biliminde her geçen gün yeni araştırmalar yapılmakta ve insana dair yeni bulgular ortaya koyulmaktadır. Psikoloji bilimi aidiyet duygusunu, bir ihtiyaç olarak tanımlamaktadır. Özellikle iyi çalışanlar başta olmak üzere eğer elde tutulması isteniliyor ise ya da kurum başarmanın yanında güçlü olmak, rekabet dünyasında ayakta durmak istiyorsa çalışanına aidiyet duygusunu yaşatmalı. Bunun için ilk olarak ortamı oluşturan en değerli öğe çalışma arkadaşları. Çalışma arkadaşları arasında gerçekleşen kaliteli iletişim doğrudan çalışan motivasyonunu artırmakta. Daha sonra ödül mekanizması, takdir edilmesi, çalışanına başardığına dair hissiyatları verebilmesi. Belki daha çok şey sayılabilir ancak en önemli olanlar şimdilik bunlar. Aksi takdirde kurumlar için büyük yıkım, kayıp ve sonlar olabilir.