Sessiz İstifa - Quiet Quitting

Sessiz İstifa - Quiet Quitting

SESSİZ İSTİFA - QUIET QUITTING

  • Duydunuz mu Esin hanım işten ayrılmayı düşünüyormuş.
  • Ali bey mevcut sistem yüzünden işveren ile tartışmış.
  • Evlilik yolunda olan Ertan bey işler yoğun diye evlilik izni alamamış.
  • Stajyer kız Eda müdüründen mobbing görüyormuş.
  • Yeni gelen genç çocuk Atacan yönetimi beğenmediği için ayrılacakmış.

Sonuç olarak genelde istifa ediliyor.

Aslında isimleri değişse de sorunlar ve sonuçlar hep aynıdır. Bu tarz muhabbetler muhtemelen her şirkette oluyordur. Peki bu durumun kime ne faydası oluyor? Amaç nedir? Neden şirketlerde böyle şeyler yaşanılıyor? Oysa ki genelde iyi profiller, şirketi en iyi analiz edenler, iyi çalışanlar istifa ediyor. Kötü profiller kovulana kadar işten ayrılmıyor. Bu durumlar neden böyle acaba diye düşünüyorum. Sizlerde benim gibi merak ettiniz mi? O zaman gelin yazımızın devamını okuyalım ve kendimizi sorgulayalım.

Öncelikle geriye doğru yaslanalım. Gözlerimizi kapatalım ve düşünelim.

  • Çalıştığımız kurumda kimler neler yapıyor?
  • Kimler gerçekten çalışmak için şirkette bulunuyor?
  • Kimler çalışıyor, kimler çalışmış gibi yapıyor?
  • Ve kimler neden ayrılıyor, gidiyor?

Yeni çağ dedik, teknolojik dönemler dedik, Z nesil gümbür gümbür geliyor dedik, iş hayatı değişiyor dedik.  Bizler bu dediklerimizi neden konuşuyorduk? Konuştuklarımızla nerelere vardık? Hangi anlamlar çıkardık? En önemlisi ne oldu ?

Evet iş hayatı her geçen gün hızla değişiyor. Günümüzde uzun yıllar değişecek durumlar çok kısa sürelerde değişmeye başladı. İnişli çıkışlı iş hayatında yönetilmesi gereken ne çok konu ve duygu var değil mi ? Bu kadar değişiklik rüzgarı elbette beklenmedik ya da sindirilen birçok duyguyu ve düşünceyi açığa çıkaracaktı. Çalışanlar bu durumlar tepkisiz kalmayacaktı ve belki de sessizce gideceklerdi. Sessiz istifa edip çalıştıkları kurumdan ayrılacaklardı. Sessiz istifayı daha önce duydunuz mu ? Ne demek olduğuna bakalım mı?

Newyork’ta 24 yaşındaki Zaid Khan isimli kişi günümüz uygulamalarından olan TikTok uygulamasında paylaştığı bir video ile bir anda 17 milyon izlenerek viral olarak dünyayı etkisi altına aldı. Çalışma hayatında yakın zamanlarda dünyayı etkisi altına alan büyük istifa dalgasının nedenlerini tartışırken, bir yeni kavrama daha şahit oluyoruz. Gündemimize yeni giren bu kavram olan sessiz istifa aslında son zamanlarda sıkça duymamıza rağmen yeni veya bilinmeyen bir durum değil. Resmi olarak bir istifa beyanı olmadan çalıştıkları kurumda görevlerini yerine getiren çalışanlar işine değer katacak ekstra bir çaba göstermiyor. Kişi görevini yerine getiriyor ancak tam anlamıyla bir iş bırakma olmadığı için sessiz bırakma olarak ifade etmek daha doğru gibi. Z kuşağı tükenmişliği önlemek için koşuşturma kültürünü terk ederken X ve Y kuşakları alışılmış durumlarla çalışmayı tercih ediyordu. Çalışma hayatı nesiller arasında farklı anlamlar vermeye başlamıştı. Böylelikle iş tatmini azalmaya doğru gidiyordu. Bu konu uzmanlar tarafından sessiz istifayı yani sessizce bırakmayı bağlantılı olduğunu öne sürüyorlardı. Küresel araştırma grubu Gallup’un yakın zamanda yayınlanan küresel işyerinin durumu raporuna göre, İngiltere’de çalışanların yalnızca %9’u, Almanya’da ise %16’sı işlerinden ve iş yerlerinden heyecan duyduğunu ifade ediyor. İş tatmininin düşük oranlarda kalması, bağlılığı doğrudan azaltıyor ve işle ilgili her şeyin daha fazla sorgulanmasına neden oluyor. Bu sonuçlar da sessiz istifayı tetikliyor. Başarıya gereken değerin verilmemesi, takdir edilmeme, onay eksikliği çalışanları olumsuz etkiliyor.

Sessiz istifa, hem çalışanları hem de işverenleri yakından ilgilendiriyor. Aynı zamanda işveren ile çalışanlar arasında gerilimi de tırmandıran bir durum olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. Durumun farkında olan işverenler tedirgin, endişeli ve kızgın. Kısacası iş dünyası gerilimi giderek artıyor.

Değerli arkadaşlar,

Madalyonun iki yüzü olduğunu unutmayalım. Dengeleri korumak çok önemli. Sessiz istifa veya sessiz bırakma iş hayatını ilerde ciddi şekilde tehlikeye koyabilir. Artan işsizlik sorunları, hayat şartlarının zorluğu, sürekli değişen iş hayatı sessiz istifanın başlangıcındaki nedenleri olabilir. Eskiden sabit bir işin olsun, düzenli gelirin olsun, sigortan yatsın, azıcık aşın, ağrısız başın iken bugün ne oldu da usulca kenara çekilerek, vazgeçmeyi düşünmek, kenara çekilmek ve maalesef işi bırakma günümüzde modern bir grev mi ? Yoksa bu kadar paraya bu kadar iş anlayışı mı ? Tatmin etmeyen nedir ? İş mi para mı ülke mi dünya mı ? Cevap hepsi olabilir ama çaresi sessiz istifa mıdır tartışılır.

Genç çalışanlar, yeni nesil, Z kuşağı ya da bir işi olan ve guiet guittingi benimseyen bunca insan varken işverenler, yöneticiler, firmalar, bu konuya sessiz kalabilirler mi ? Muhtemelen hayır. Dolayısıyla sessiz istifa sessiz kovulmayı beraberinde getirebilir. Eğer guiet guittingi son çare ise işinizi bırakmanızı tavsiye ederim. Çünkü stres altında olmak, sağlık sorunları yaşamak yazımızın başındaki cümlelerde olduğu gibi dedikoduya sebebiyet vermekten daha iyidir. Unutmayın her zaman tüm sorunların alternatif çözümleri de mutlaka vardır ve şunu tüm samimiyetimle söylüyorum her şeye rağmen motivasyonunuzu en üst düzeyde tutun. Kararlarınızdan emin olun. Hem kendinize hem çalıştığınız şirkete zarar vermeyin. Sorunlarınızı konuşun, çekinmeyin.

Ve en önemlisi peygamberimizin cahiliye dönemini ve sonucunu düşünün.

Osman Gazi'nin 1299 yılında Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu düşünün ve sonucunu düşünün.

21 yaşında İstanbul’u fetheden Fatih’in o dönemini ve sonucunu düşünün.

Mustafa Kemal’in dönemini ve sonucunu düşünün

Onlar bırakmadılar, devam ettiler.

Ve siz bırakmayın, devam edin…