Öğrenen Organizasyon Olabilmek

Öğrenen Organizasyon Olabilmek

Öğrenen Organizasyon Olabilmek

Günümüzde şirketler sadece işçi-işveren ilişkisinden oluşan organizasyon yapılarının çok ötesine geçmişlerdir. Özellikle çalışanların kariyerlerini eskiye oranla daha fazla önemsemeleri, sürekli gelişim ve değişim istemeleri, sadece maaşın çalışanın kariyerini yönlendirmede yeterli gelmemesi ve en önemlisi de hızla değişen iş hayatı etmenleri gibi sebepler organizasyonları yerinde saymak yerine ileriye taşıyan ve geliştiren öğrenen organizasyon yaklaşımını benimsemelerinin önünü açmıştır. Öğrenme insan yapısının doğduğu günden itibaren sahip olduğu bir gerçek olsa da şirketler açısından yeni bir kavramdır. Peki dünyada örneklerine sıkça rastladığımız ülkemizde ise gelişiminin yeni yeni oluştuğu öğrenen organizasyon kavramı nedir?

Öğrenen organizasyon kavramı 1990lı yıllarda Peter Senge’nin kitabıyla birlikte popüler hale geldi. Hem örgütsel hem de bireysel hedefler ve istekler doğrultusunda kendini geliştirebilmeyi, öğrenmeyi sürekli hale getirmeyi ve hem başarılardan hem de başarısızlıklardan ders çıkarabilmeyi ifade etmektedir. Öğrenme kavramının sürekli ve geliştirebilir şekilde örgüt kültürünün bir parçası olmasıdır. Özellikle işletmelerin günümüzdeki rekabet ortamında değişime ayak uydurabilmelerinin belki de en önemli yolu düşünen, araştıran, öğrenen dinamik bir organizasyon haline gelmeleridir. Öğrenen organizasyon olmak önce bireyle başlar. Aynı bir piramit gibi çalışanlar en altı oluşturur. Öncelikle bireysel öğrenmeyi desteklemeliyiz. Şirketlerin çalışanlarının gelişmesini desteklemeleri aslında kendilerine yaptıkları en büyük yatırım olduğunu söyleyebiliriz. Öğrenen bireyler daha sonra öğrenen takımları oluşmakta ve bu kültür yapısı öğrenen organizasyonları meydana getirmektedir.

Şirketler öğrenen organizasyon olduklarında;

  • Çalışanların fikirlerini kolayca ifade edebilmelerine ve araştırmacı yapılarının gelişmesine olanak sağlarlar,
  • Şirket kültürüne takdir yapısını getirerek motivasyonu arttırırlar,
  • Bilginin paylaşılmasını destekleyerek takım olma becerisini ve tüm departmanların birbiriyle iletişim kurmalarına olanak sağlarlar,
  • Bilginin öğrenilmesinin yanı sıra nasıl öğrenileceğini de ele alırlar,
  • Şirketin kurumsallığını artırır ve işveren markasını geliştirir,
  • İnovasyonu desteklerler,
  • Yeteneklerin ellerinde kalmasına ve farklı araştırmacı bakış açılarının işletmeye çekilmesine olanak verirler.

Çalışanlarına haftada 1 günü kendi projelerini geliştirmek üzere zaman tanıyan Google öğrenen organizasyon haline evrilen şirketlerin başında gelmektedir. Google denildiğinde hemen hemen yukarıda saydığımız özelliklere  sahip olduğunu hepimiz gözlemlemekteyiz. Google’ın rekabet ortamındaki konumuna baktığımızda da aslında tüm bu saydığımız faydaların teoriden çıkarak öneminin somutlaştığı bir gerçektir.

Tüm bu faydalarının yanı sıra gelecekte çoğu şirketin birer öğrenen organizasyon olacağı çoğu araştırmada öngörülüyorken siz daha neyi bekliyorsunuz?

 

Kaynaklar;

https://medium.com/make-innovation-work/%C3%B6%C4%9Frenen-organizasyonlar-169387edec9f

Ayden C.(2019) , Öğrenen Organizasyonlar Türkiye’de Çok Uluslu Şirketlerle Yapılan İş Ortaklıklarında Bir Uygulama